Pages

21 Kasım 2014 Cuma

Bir Fuar Daha Geldi, Geçti


Selam Millet !

Bu aralar blog'da paylaşılacak yazılar arttı ve ben de zaman bulup, hepsini yayınlamaya çalışıyorum. :D O yüzden en son okuduğum Avcı kitabı yorumu geç geldi. Peh, zaten benim için çok güzeldi diyemem. Neyse. Yeni kitaplara geçiş yapıyorum.

Her sene olduğu gibi bu senede kitap fuarı için aşırı heyecan yaptım. Her fırsatta listeye yeni kitaplar ekledim. Alamayacağımı bilsem bile onlarla bir liste yapmak bile eğlenceliydi. :D Eh bir de bu sene fuara gelip, gelemeyeceğim kesin değildi. Üniversiteyi istediğim bir şekilde kazanınca kendimi Safranbolu'nda buldum. İstanbul'la arası pek yok aslında. Zaten fuar içinde baya para biriktirmiştim. Sonra tam fuar zamanı araya başka bir plan girdi. (Konser. Onun yazısı da gelecek.) Ona para yatırınca bir baktım elimde para kalmamış. Fuara gidebilecek miyim falan diye kara kara düşünürken artık dayanamadım ve fuarın son günü kendimi Tüyap'a fırlattım.

Fuara gitmek bile eğlenceli. O metrobüste yer kapmalar, köprüden geçerken insanlara çarpmak falan... Fuarın içine girince kalbim tekledi. :D Neden bu kadar heyecan yapıyorum, bilmiyorum. Belki de bir arada o kadar kitap görünce kendimi kaybediyorumdur. Gezilecek çok yer vardı ama ilk Dex standına uğradım. Müthiş indirimleri olduğundan değil, bir kenara 9TL'lik bazı kitapları koymuşlar. Orada Meleğin Düşüşü vardı. Onu aldım bir tek. Lux serisinin son kitabı Direniş bana masum masum baktı ama %20 indirimle o kitabı alamazdım. Dalga geçer gibi. :D Yani Dex'de hiç güzel indirim yoktu. Arka planlarına aşık oldum. Onun fotoğrafını çekip, oradan uzaklaştım.

Sonra Go! Kitap'ı gördüm. O standa zaten gidecektim. Çünkü yıllardır tanıdığım biri vardı. Beyaz Balina yayınlarından Nesrin ablam. Daha 11-12 yaşlarındayken Beyaz Balina'yı keşfetmiştim. Sonra internetten forumlarına katılmıştım. İlk kitabımı onlardan kazanmıştım. Hatta Nesrin abla ile o kadar çok konuşuyordum ki hem benim hem de kardeşimin doğum gününde kitap yollamıştı. Beni o kadar etkilemiş ki hala unutamıyorum o anları. :D Yani Beyaz Balina ve Nesrin abla benim için çok ayrı. Her sene fuara gittiğimde yanına mutlaka uğrarım. Bu sene de gittim ve çok güzel haberlerini aldım. Beyaz Balina, çocuklara ağırlık veren bir yayınevi. Geçen sene de Arkadya yayınevini açmışlardı. Arkadya da yetişkinler için bir yayınevi. Asıl bomba ise bu sene! Go!Kitap tam biz gençler için. Zaten daha ilk kitaplarında adlarını duyurdular. The 100 kitabını duymayan var mı ? Türkiye'de bir ilk yaparak kitap kapaklarını mıknatıslı yaptılar. Bir ara baya gündemdeydi kitap. Aslında hala öyle. Instragram'da falan hep kitabın fotoğraflarını görüyorum. Ben de hemen onu istedim. İlk basımı bitmek üzereymiş, sona kalanlardan verdi. Ve bir de yeni çıkardıkları Yabancı var. Onu da aldım. Daha çıkaracak çok güzel kitapları varmış. Bu müthiş haberleri alınca daha da mutlu oldum. :D The 100'ün her çeşit ayracını ve iki çeşit posterini de aldım. Ah o posterler... Başıma bela olacaklardı. (Gelecek yazımda anlatacağım.) Oradan musmutlu bir şekilde ayrıldım. :D

Sonra Martı yayınlarına gittim. Adamlar her sene fuarda müthiş ötesi indirimler yapıyorlar. Hepsini alasım geldi ama param yoktu, o yüzden uzaktan bakmakla yetindim. Asıl şokumu Artemis standında yaşadım. Öylesine gideyim dedim, yeni çıkan kitaplar gelmemiştir diye düşündüm. Ki Kanbağı serisinin 5.kitabı gelmemişti. Amaaa Cassandra Clare'in Gölge Avcısı El Kitabı gelmiş ! Hem de ciltliydi. Kalp krizi geçirecektim. Param yok ya hep böyle anlara denk gelirler. Bir de o an nasıl bir heyecan yaptıysam, Artemis'in Ilgın ablası orada oturmuş, bana gülümsüyordu. 32 diş sırıttım, Cennet Ateşi Şehri'nin ayracını aldım ve oradan ayrıldım. :D

Pegasus'un üç ayrı standı vardı. Hepsini tek tek gezip, Ölümcül Kaçış'ın fiyatını sordum. Belki farklı bir fiyat söylerler de alma şansım olur diye. Yok anam, hepsi 19TLcik dedi. Kitabı elime almamla bırakmam bir oldu hep. Ama bir ara Pegasus standında baya takıldım. Çünkü tanıdık bir yüz gördüm. Kitap sayfalarından tanıdığım Duygu da oradaydı. Pegasus standında görevde olduğunu biliyordum. Hemen gittik, sohbet muhabbet falan. Baya sohbet ettik cidden. Gece Evi serisini çekiştirdik. Yeni yaptırdığı kitaplığına olan aşkımdan söz ettim. :D Cidden çok güzel bir kitaplık yaptırmış. Kitaplar hakkında, fuardaki indirimler hakkında falan konuştuk. Baya baya takıldık. Saklama Kabı blog'unun sahibi de oradaydı. Vlog'larından söz ettik. Güzel sürprizleri olacakmış, takipte kalın. 

Sonra Doğan Egomant'a koştum. Normalde o yayınevinden bir kitap almazdım. Ama hem Percy Jackson'a başladım hem de benim çok ama çok merak ettiğim bir kitabı onlar çıkarmış. Cassandra Clare ve Holly Black'in ortak çalışması olan Demir Yıl, orijinal kapakla ülkemizde ilk kez fuarda yayınlandı. Ben bunu duyarım da yerimde durur muyum ? Kitabı aldım. Yazı boyutu büyük olsa da Cassandra bu, boru mu ? :D Aşık oldum kitaba. Daha okumadım. Birkaç olumsuz yorum da gördüm ama büyük bir zevkle başlayacağım o kitaba.


Epsilon, Ephesus, Pena, Yabancı gibi bazı yayınevlerine hiç bakmadan geçtim. Hem istediğim türde kitaplar yoktu hem de fiyatlarda pek bir değişiklik yoktu. 

Hmmm. Aklıma başka fuar anısı geliyor mu ? Tanıdık yüzlerle tanıştım. Kitap sayfaları sağolsun birçok kitapkurduyla tanışmış oldum. Liseden beri arkadaş olduğum, sempatik insan dediğim biricik dostumla karşılaştım. :D O gün o kadar çok insanı görüp, tanıştım ki bir ara başım döndü. Her geçen sene fuar daha da eğlenceli olmaya başladı. Ama bu sene çok fazla takılamadım. Zamanım kısıtlıydı. Ön Okumalar'dan Buket'le karşılaşmak çok istedim. Çünkü onunla tanışmayı çok istiyorum. Blog hayatında örnek aldığım nadir insanlardan biri. :D Fuarda görüşemedik ama telefonda baya konuştuk, en kısa zamanda onunla da buluşacağım.

İşte böyle. İyi kötü geçti. Çok heyecanlandığım gibi mükemmel değildi ama eğlenceli ve etkileyici insanlarla tanıştım, karşılaştım ve sohbet ettim. Bunlar bile benim için yeterli. :D Bazı şeylerde hayal kırıklığına uğramadım değil ama olacak o kadar. Yayınevlerinin indirimlerine diyecek lafım yok. Cimriler. :D İnternetten kitap almaya devam... Sahafları gezemedim diye üzüldüm. Fuarın en gizli hazineleri onlar. Artık gelecek sene iki günümü fuara ayırıp, sahafları alt üst edeceğim.

Şimdilik bu kadar. Umarım gelecek sene fuarda görüşürüz.

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder