Pages

28 Ağustos 2017 Pazartesi

Kitap Yorumu: Fangirl - Rainbow Rowell

Merhabalar

Size şimdi pamuk şekeri tadında bir kitabı anlatacağım. Rainbow Rowell'ın okuduğum ikinci kitabı ve yazarı giderek sevmeye başladım. Özellikle de Fangirl kitabı ile daha da kanım kaynadı. Aslında Fangirl'i İngilizce olarak okumak istiyordum ama sevdiğim bir çevirmen (Müge KOCAMAN ÖZÇELİK) tarafından çevrildiğini duyunca Türkçe olarak pdf formatında okudum. Ve kesinlikle en kısa zamanda alıp, kitaplığıma koyacağım. O yüzden pdf yerine bence direk kitabı alın derim. 😻

Fangirl, dediğim gibi tam pamuk şeker tadında. Kendimle süper özdeştirdiğim bir baş karakter var: Cath. Bu sevimli karakterimizin bir de ikiz kız kardeşi (Wren) var. Beraber üniversiteye başlarlar ama ikizi farklı ortamlarda takılmaları gerektiğini düşündüğü için ayrı yurtlarda kalırlar. Böylece Cath'in hayatına biraz renk gelir. Başta kendi kabuğundan çıkmaz ve yıllardır hayranı olduğu bir kitap serisinin 'hayran yapımı hikayelerini' yazmaya devam eder. Aynı zamanda bunları internette yayınlamaktadır ve bir sürü okuyucusu vardır. Ama bu 'yazar kimliğini' ikizi dışında kimse bilmemektedir. Müthiş yazarlığı dışında Cath çok kendi halinde biri. İkizi gibi alkol kullanmaz, gece dışarılara akmaz ya da arkadaş ortamlarına girmez. Bu demek değil ki tamamen yalnız. Yeni oda arkadaşı Reagan ve onun arkadaşı (aynı zamanda eski erkek arkadaşı) Levi daha ilk günden Cath'le tatlı tatlı uğraşmaya başlar. 


Kitabın genel hatları böyle ama inanılmaz sevimli sahneler vardı. Cath'in yazı yazmak için yalnız kalmaya çalışmaları, Simon Snow (hayranı olduğu kitap karakteri) takıntılığı, Levi ile olan komik diyalogları ve yazarlık dersindeki partneri olan Nick'le geçirdiği vakitler kesinlikle kitabın dolu dolu olmasını sağlamış. Böyle çok eğlenceli bir şekilde okudum. Elbette drama şeklinde birkaç daha olay vardı. Onları anlatmak istemiyorum, okudukça kendiniz keşfedin. 😊 

Cath'te kendimi çok gördüm çünkü; bir zamanlar ben de Alacakaranlık için hayran hikayeleri yazardım. Baya baya takıntılıydım ve hala benim için yeri çok ayrıdır. Yazarlığa merakım var ama daha çok okumayı seviyorum. Edebiyat okumak hayallerimden biri. Gözlük takmayı da seviyorum. Alkol alışkanlığım ve merakım yok. Doğal olarak gece dışarıya akmalar gibi bir olayım da yok. İçimin çok ısınmadığı insanlar dışında çok nadir birileriyle takılırım. Arkadaş ortamı yapmak için kendimi kasmam, genellikle kendiliğinden oluşur. Sonracığıma ilişki konusunda da çok benzerdik. Birini gerçekten sevmeden, benimsemeden ilişki yaşamayı sevmiyoruz. Öpüşmek, elele tutuşmak gibi şeyler çoğu insan tarafından sıradan bir şey gibi görünse de biz o anları özel olarak, taa içimizde hissederek yaşamak istiyoruz. Sıradanlığı sevmiyoruz. Makyaj yapmak ya da sürekli podyuma çıkıyormuş gibi giyinmeyi çekici bulmuyoruz. Ne bileyim, Cath resmen ben. Yazara gidip sarılasım geldi. Böyle karakterler bulunmuyor çünkü. Ya vahşi olacak, ya ağzı iyi laf yapacak ya da ne bileyim ilişkide uzman olan karakterler ön planda bu tarz kurgularda. Gözlüklü, balık etli, ilişki konusunda süper seçici olan kızlarımız nerede? İşte Cath onlardan biri ve onu çok sevdim. Favorilerim arasına girdi bile!

Levi'yi de çok sevdim. Genelleme yapacağım ama günümüz erkeklerinden çok farklı. Eğer üniversitede okuyorsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız. 20'li yaşlardaki erkeklerden uzak durun. Levi gibiler hariç. Eh onlar gibisini bulmak da şu an yeni bir kıta keşfetmek gibi bir şey. Günümüzde artık yapay ve çıkarcılık içeren ilişkiler var. Açık konuşacağım erkeklerin tek derdi oranızı buranızı mıncırmak. Ben eski kafalıyım. O yüzden de Levi'yi çok sevdim. Pes etmiyor. Erkeğin yapması gereken şeyleri yapıyor. Çabalıyor, değer verdiğini farklı yollarla göstermeye çalışıyor. Böyle resmen "ah işte aklımdaki tanıma uyan"erkek figüründeydi. Ne demek istediğimi kitabı okuyunca çok iyi anlayacaksınız. Şu an spoiler vermeden ya da sürprizleri bozmadan detay veremiyorum ama okuyun. Bana kitap konusunda güveniyorsunuz, okuyun! 😃

Kitap yorumu diye başka konulara da saptım ama bakmayın bana. Bazen okuduğum kitaplar resmen güncel hayatımdaki olayların eleştirisi gibi geliyor. O yüzden yorumda da araya katabiliyorum. Kısacası demek istediğim; içimi ısıtan bir kitap okudum ve yine okurum. Fangirl'ü çok sevdim. Ben yazsam anca bu kadar sevebilirdim. 💚

Kocaman sevgiler, öpücükler: Jane

1 yorum: